Denizlililer, İspanya’nın Bilbao kentinin Guggenhaim Müzesi ile yazdığı başarı öyküsünün benzerini Laodikeia Ören Yeri ile yakalamak istiyor.
Denizli, dünyaca ünlü Pamukkale travertenlerinin ardından, turizmde ikinci bir cazibe merkezi olarak Laodikeia Ören Yeri’ni öne çıkarmak için çalışmalarını hızlandırdı. Denizli Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, kuruluşu MÖ. 5500’e dayanan Laodikeia’nın kentin hem gelir hem entelektüel seviyesini yükseltecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Laodikeia’nın dünyanın en büyük ören yerlerinden biri olmasına karşın, yakın zamana kadar Denizlililerin bile bunun farkında olmadığına dikkat çeken Konyalıoğlu, “Geçen yıl yönetime geldiğimizde bir arkadaşımız burayı ziyaret etmemizi önerdi. Önce çok hevesli olmadık. Çünkü yanı başımızda olmasına rağmen bu bölgeyi tanımıyorduk. Fakat bölgeyi ziyaret ettiğimizde ve hakkında ayrıntılı bilgi aldığımızda açıkçası hayıflandık. İki büyük amfi tiyatro ve dünyanın en büyük stadyumunun yer aldığı bu ören yerinde ayrıca İncil’de adı geçen, kilise olarak inşa edilmiş en eski kilise de bulunuyor. Zamanında Vatikan’dan ayda bir kardinallerin geldiği, inanılmaz büyük bir alanda konumlanan Laodikeia’da günümüzde de süren kazılarla her geçen gün yeni bir tarihi eser ortaya çıkarılıyor.” şeklinde konuşmasına devam etti.
“Ören yerinde kazı çalışmaları sürüyor.”
Sanayici ve iş adamlarının örgütlendiği bir dernek olmalarına rağmen Laodikeia’yı çalışmalarının merkezine aldıklarını belirten Konyalıoğlu, “Ören yerinde Prof. Dr. Celal Şimşek önderliğinde kazı çalışmaları sürüyor. Bu bölgenin mevcut hali bile Türkiye ve dünyadaki tanınmış pek çok tarihi turistik değerin üstünde özelliklere sahip. şimdiye kadar yurt dışında pek çok tarihi yapıyı gezdim. Şehir sınırları içinde yer alan bu antik kenti görünce, bütün gezdiğim yerleri unuttum. Şimdi bunu yurt içi ve yurt dışında tanıtarak kamuoyu oluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Yılda 200 bin ziyaretçi geliyor.”
Denizlililerin bile Laodikeia’yı tanımadığından hareketle çalışmaya kendi kentlerinden başladıklarını ifade eden Konyalıoğlu, “Valimiz, Belediye Başkanımız, Milli Eğitim Müdürümüz ve diğer ilgili kesimlerle sürekli toplantılar yaparak hemşehrilerimizde farkındalık yarattık. Artık okullar buraya geziler düzenlemeye başladı. Büyükşehir Belediyesi tahsis ettiği kaynağı artırdı, ilçe belediyeleri de çeşitli destekler sundu. Soroptimist Kulüp Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan getirdiği ve müzik eğitimi verdiği çocuklar ile buradaki amfi tiyatroda konser verdi. Şimdi de Laodikeia’yı tarihini canlandırmalar yoluyla anlatacağımız bir belgesel üzerinde çalışıyoruz. Bunu çeşitli platformlarda yayınlatacağız.” diye konuştu. Halihazırda Laodikeia’nın yılda 200 binden fazla ziyaretçisi olduğunu hatırlatan Konyalıoğlu, “Denizli’de turizm dendiğinde akla önce Pamukkale travertenleri geliyor. Oranın ziyaretçi sayısı daha fazla ama Laodikeia arayı kapatıyor. Biz, bu iki tarihi değeri birbirinden ayırmıyor ve komple bir proje olarak değerlendiriyoruz. Hedeflerimiz de çok yüksek. Ziyaretçi sayısını 10-15 milyonlara çıkarıp Denizli’nin havalimanının uluslararası hale getirilmesini, kentimize yeni oteller, turistik tesisler yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz.” dedi.
“İşletmesi yerel oluşuma verilirse daha hızlı hareket ederiz.”
Ören yerinde şu an yaklaşık 90 kişilik ekiple kazı çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Konyalıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesinin ihale ile devrettiği 52 ören yerinden birisi olan Laodikeia’nın işletme anlamında yavru sayıldığını, giderlerinin gelirinden fazla olduğunu söyledi. Konyalıoğlu, kar açısından bakan özel sektörün buraya geliri yüksek olmadığı için yatırım yapmadığını dile getirerek, “Biz de buranın yönetiminin Denizli’de kuracağımız bir oluşuma verilmesini talep ettik. Görüşmelerimiz sürüyor.” dedi.
“Gelişme için illa sanayi tesisi gerekmiyor, değerlerimizi tanıtacağız.”
Laodikeia’nın, şehrin kişi başına düşen gelir seviyesini yükseltecek olmasının yanında, Denizli’nin entelektüel ve sosyal altyapısını da güçlendirecek unsurlardan biri olduğunu vurgulayan Konyalıoğlu, “Şu an başka şehirlerde okuyan çocuklarımız buralara gelmek istemiyor. Bunu aşmak, yetişmiş beyinleri kentimize çekmek için Denizli’yi ortalama gelir seviyesinden ayrıştırmamız ve cazibe merkezi haline getirmemiz gerekiyor. Yurt içinde Eskişehir bunu çok güzel başardı. Yine İspanya’daki Bilbao daha çarpıcı ve farklı bir örnek olarak verilebilir.” şeklinde ifade etti. Guggenhaim Müzesi yapıldıktan sonra kentte kişi başı gelir düzeyi İspanya ortalamasını ikiye katladı. Çünkü müze ile yakalanan ivmenin arkasından diğer faktörler de geldi. Gelişme için illaki yeni sanayi tesisleri kurmak, farklı sektörlere yönelmek gerekmiyor. Elinizdeki bir değeri tanıtarak da bunu başarabilirsiniz. Bizim de şu an benzer bir heyecanımız var” diye konuştu.