LAODIKEIA ANTİK KENTİ
I)- Kazılar: Denizli İli Merkezefendi ve Pamukkale İlçeleri, Eskihisar, Bozburun, Goncalı ve Korucuk Mahalleleri sınırları içinde kalan Laodikeia Antik Kenti kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Pamukkale Üniversitesi adına 2003 yılından bu yana Prof.Dr. Celal Şimşek tarafından sürdürülmektedir.
A)-Antik kentte yapılan kazı ve restorasyon çalışmaları sonunda; Laodikeia, 15.04.2013 tarih ve 5823 referans koduyla UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır.
B)-2015 yılında dünyayı gezen ziyaretçiler tarafından Tripadvisor web sayfasında belirttikleri beğeni ve yorumlar sonunda, Türkiye için Laodikeia Antik Kenti gezginler tarafından sektördeki en iyi ziyaretçi karşılayan sit olarak takdir edilmiştir.
C)-2016 yılında Laodikeia Kilisesi’nde yapılan kazı ve restorasyonlariçin yapılan titiz çalışmalar göz önüne alınarak Avrupa Birliği EUROPA NOSTRA jüri özel ödülüne layık görülmüştür.
II)- Turizm Değeri: Laodikeia Antik Kenti turizm değeri açısından her yıl Türkiye genelinde bulunan ören yeri ve müzelere gelen ziyaretçi giriş sayıları göz önüne alındığında üst sıralarda kendine yer bulmuş önemli bir turizm (kültür ve din turizmi) merkezidir. Özellikle antik kentin Ülkemizde ve Dünyada en önemli çekim merkezi olan Pamukkale yol güzergâhında yer alması (Laodikeia-Pamukkale 10 km) ve Anadolu’nun İlk Yedi Kilisesi’nden birine sahip olması nedeniyle, Kente kazı ve restorasyonları yapılarak ayağa kaldırılan arkeolojik kalıntıları görmek için her yıl artar şekilde onbinlerce yerli ve yabancı ziyaretçi gezmektedir. Bu nedenle Laodikeia, Ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihaleye verilen 54 ören yeri ve müze içinde yer almaktadır. Bu yönüyle Laodikeia Efes, Aphrodisias ve Hierapolis-Pamukkale güzergâhı içinde yer alır.
III)- Kısa Tarihçe : Denizli İli Merkezefendi ve Pamukkale İlçeleri, Eskihisar, Bozburun, Goncalı ve Korucuk Mahalleleri sınırları içinde kalan Laodikeia Antik Kenti, antik dönemde Frigya Bölgesi’nin batı sınırında yer alır. Laodikeia’da 12 yıldan buyana 12 ay üzerinden yapılan kurumsal kazı, restorasyon ve araştırmalar sonunda kent yerleşiminin MÖ 5500 yılından itibaren başladığı ve MS 7. yy başında meydana gelen büyük depreme kadar devam ettiği ortaya konmuştur. Buna göre antik kentin ilk ismi Rhoas (etimolojik olarak lokal Anadolu adı), daha sonra Diospolis (Zeus Kenti), Hellenistik Dönem’de MÖ 3. yy ortalarından itibaren ise Seleukoslar Kralı II. Antiokhos’un eşi Laodike’nin adının verilmesinden dolayı Laodikeia adını almıştır. Bölgenin MS 1206’da tam Türkleşmesi ile isim Lâdik olmuştur. Ovanın ortasında yer alan göl ve su kaynaklarının zenginliğinden dolayı Lâdik ismi Denizli’ye dönüşmüştür. Bu yönüyle Laodikeia eski Denizli’dir.
Laodikeia’nın en parlak zamanı MS 1.-3. yy’larda, ikinci parlak dönemi ise MS 4.-6. yy’lar arasındadır. Anadolu’nun İlk YediKilisesi’nden birine sahip olan kent, erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiştir. MS 4. yy itibariyle Laodikeia Hıristiyanların ana haç merkezlerinden biri olmuştur.
Kentin en önemli gelir kaynağı batıya, güneye ve doğuya ulaşan yolların kavşak noktasında olması nedeniyle ticarettir. Bunun da başında tekstil ticareti gelir. Kentte dünyaya ün salan Laodikeia kumaşları her kesime hitap edecek şekilde üretilmiş olup bu kalitesinden dolayı İmparator Diokletianus’un (yönetim yılları MS 284-305) MS 301 yılında yayınladığı fiyat fermanına bile dahil edilmiştir. Fransa’nın Lyon kentinde ele geçen ve Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen bir mezar taşında “Burada Laodikeia kumaşlarını satan tüccar Julius Veracundus yatmaktadır” yazması marka ve tanınırlığın denizaşırı ülkelerde bile nasıl olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Diğer taraftan mermer, hububat ve canlı hayvan ticareti de kente önemli gelirler sağlamıştır. Laodikeia’da antik dönemde faal bir bankerlik sistemi söz konusudur. İncil’de kentin zenginliğinden ve altınlarından söz edilmesi de bunun göstergesidir. Özellikle MS 4. yy başlarında Hıristiyanlığın serbest bırakılmasına bağlı olarak, Laodikeia İlk Yedi Kilise’den birine sahip olarak Metropollük seviyesine yükseltilmiştir.
Laodikeia antik kentinde Kuzey Tiyatrosu oturma basamakları üzerinde yer alan yazıtlar, bölge kentlerinin (Hierapolis, Kolossai, Attouda, Trapezopolis) oturma yerlerinin olduğunu, diğer taraftan kentin esnaf loncaları, ticaret erbapları ve tanınmış ailelerin de özel oturma yerlerinin olduğunu ortaya koymuştur. Bu özellikle antik dönemde bölge kentlerinin ticarette, markalaşmada, kalitede, yasalarda kuralların oluşturulmasında zaman zaman toplandıklarını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla binlerce yıl önce ticarete dayalı birliklerin bir araya geldiklerini, bugünkü Avrupa Birliği sisteminin antik dönemdebu bölgede kurulduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Kent, birbirini dik açılarla kesen ana caddeler ve ara sokaklardan oluşan, hippodomik (ızgara) planlı (42x52 m) olarak düzenlenmiştir. Yaklaşık 5 km²’lik alana yayılan Laodikeia’nın önemli olan ve günümüze kadar gelebilen yapıları içinde; ana caddelerini (Suriye, Stadyum, Hierapolis, Aphrodisias cadde ve kapıları), Anadolu’nun en büyük stadyumunu, 2 tiyatrosunu (Batı ve Kuzey Tiyatroları), 4 devasa hamam kompleksini (Doğu, Merkezi, Batı ve Güney Hamamları), 5 agorasını (ticaret alışveriş alanları), 5 anıtsal kamu çeşmesini (nymphaeumunu), 4 ana giriş kapısını, meclis binasını (bouleuterionunu), tapınaklarını, kiliselerini ve anıtsal caddelerini sayabiliriz. Kentin dört tarafını ise nekropol (mezarlık) alanları çevirir.
IV) Laodikeia Arkeoloji Parkı : Laodikeia Antik Kenti kazıları 2008 yılından itibaren hiç kapanmadan 12 ay üzerinden sürdürülmekte olup buyönüyle ülkemizde kurumsal kazı sisteminin tesis edildiği, alanında çekirdekten yetişmiş uzmanların (Arkeologlar, Restoratörler, Mimarlar ve Taş Ustası vb.) çalıştığı önemli bir sistematik kazı alanıdır. Laodikeia Ülkemizde kesintisiz 12 ay üzerinden kazı ve restorasyon çalışmalarının başlatıldığı ilk örenyeridir. Çalışmaların ana amaçlarından biri Yaşayan Bir Arkeoloji Parkı kurmaktır. Bölgenin birinci derece deprem kuşağında olması sebebiyle tarihin deprem izlerinin korunduğu, bu sayede herkesin bir çok bilinmeyeni algılayabildiği, kendisinde sahiplenme duygusunun yaşatılacağı ve hissedileceği bir örenyeri algısı oluşturmaktır.
Laodikeia Antik Kenti kazıları, bölgede binlerce yıldan beri yaşanan yıkıcı depremlerin ve farklı dönemlere ait arkeolojik verilerin izlerini taşımakta olup bu yönüyle Arkeoloji Bölümü öğrencilerinin staj yaparak eğitim aldıkları bir alandır. Kazı alanının üniversiteye 9 km uzaklıkta olmasıteorik ve uygulamaları derslerin yapılmasına imkân sağlamaktadır. Bu yönüyle ülkemizde ihtiyaç duyulan uzman ve kalifiye tecrübeli Arkeologlar ve Restoratörlerin yetiştirilmesinde büyük rol oynamaktadır. Ayrıca her yıl Denizli İli sınırlarında yer alan ilk ve orta öğretim öğrencileri ile vatandaşlara antik kentte sürekli bilgilendirmeler kazıda çalışan ekip üyeleri ve arkeologlar tarafından verilerek, kültür mirasının korunması, tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması yönünde de çalışmalar yapılmaktadır.
Prof.Dr. Celal Şimşek
Laodikeia Kazısı Başkanı